Ceza ile birlikte çocuklarda korku duygusu gelişir.Gelişen korku da beyin fonksiyonlarını bozar.Beyin fonksiyonları bozulunca çocukta zihinsel alma kapasitesi,girişkenlik,keşfedicilik gibi özellikler körelir davranışsal olarak da yalan ve karşıt gelme gibi davranış bozuklukları başlar.
Bir çok ebeveyn çcocuklarının davranışlarını şekillendirme de ceza yöntemini kullanıyor.Aile içerisinde kurallar ve sınırlar net bir şekilde belirlenmediği ve rol model olma sağlıklı şekilde çocuğa yansıtılmadıysa sorunlar baş gösterdiğinde ebeveny kendisi için en kolay olan yolu yani cezalandırmayı seçiyor.
Çocuğunuzun; “Bilgisayar oyunlarıyla çok meşgul olması,odasını toplamaması,sizin istediğiniz saatte ders çalışmamması ve kitap okumaması”karşısında davranışlarını şekillendirmek adına ceza yoluna gidiyor olabilirsiniz.Oysa cezalandırıcı bir eğitim,hangi yaşta olursa olsun yetersiz bir öğretim yöntemidir.Ceza karşısında otonom sinir sistemi ve beyin fonksiyonlarını etkilenir,sindirim sistemini,kan dolaşımını,kalple birlikte zihinsel süreçler korku ile bozulur.
Çocuk kendini ne kadar mutlu eden bir atmosferde öğrenme sürecini yaşarsa her şey o kadar iyi olur.Çocuğa hergün “Dişlerini fırçalamasını,ellerini yıkamasını,doğru söylemesini”öğretmek istiyorsanız,bunun en iyi yolu tekrar ve iyi bir rol model olmaktır.Unutmamayız ki çocuk ailenin yansımasıdır.
Aynı şeylerin her gün otomatik tekrarı davranış kalıbı haline gelir.Bunun oluş mekanizması,beynimizdeki hücrelerin sürekli ve ısrarla tekrar edilen şeylerin kalıcı protein molekülü haline dönüştürmesi,sayıp,kaydedip depolaması şeklindedir.Bundan sonra davranış artık bilincimizin haberi olmadan gerçekleşir.
Bir çok ebeveynle görüşmelerimizde en çok karşılaştığımız söylem şu oluyor.”Her yolu denedik,her denileni yaptık olmadı,bizde cezaya başvurduk.”sözleriyle karşılaşıyoruz.Yapıcı davranışları sabırla her seferinde bıkmadan yılmadan devam ettirmek ebeveynlere yorucu geliyor ve kolay olana yöneliyorlar yani cezaya,atladıkları şey ise ceza sadece o anı kurtarıyor sonra tekrar başa dönülüyor oysaki istikrarlı bir şekilde kurallar ve sınırlar sağlıklı şekilde belirlenip iyi bir rol model olunsa sorun ortadan kalkacak burada çuvaldızı kendimize batırmaktan çekinmemeliyiz.Ben ne kadar istikrarlıyım ne kadar doğru rol model oluyorum.
Olumlu tutum ve sabırla kazanılmayacak hiçbir davranış yoktur.Rol model olmada sabırlı ve doğru olanı seçtiğimizde cezaya gerek kalmayak ve çocuğumuzla aramızdaki bağ da zedelenmeyecektir.