Ergenlik

Ergenlikle birlikte ailenin yerini bir anda arkadaşlıklar alırken, anne ve babalar şaşkın bir şekilde ne yapacaklarını anlayamazlar. Bazı aileler çok koruyucu ve/veya baskıcı, bazıları ise çok özgürlükçü ve/veya ihmalkâr davranışlar gösterebilir. Sağlıksız aile tutumları nedeniyle (ör., tutarsız, aşırı koruyucu, kuralcı, ihmalkâr) ergen genç, sağlıklı bireyselleşememe sorunları yasar. Bazı gençler arkadaş grubuna karşı aşırı bağımlılık geliştirir, diğerleri verilen özgürlükleri yanlış kullanabilir, kimileri de odalarında inzivaya çekilir.

 Aile içi değişime karşı katı aile tutumları nedeniyle, aile içinde yapısal olarak en duyarlı ve geleneksel olarak hiyerarşinin en alt konumunda olan genç  içe dönük, pasif davranışlar geliştirebilir. Bu tür davranış eğilimleri onu dışarıdan gelebilecek olumsuz etkilere karşı (arkadaş baskısı gibi) savunmasız ve zayıf bırakabilir. Genç  kişisel sorunlarla mücadelede yardım istemek yerine sorunlarını içselleştirebilir ve hatta başa çıkamayınca da kendini cezalandırabilir Öte yandan tutarsız, aşırı özgürlükçü ve/veya ihmalkâr aile tutumları sağlıklı bireyselleşebilme için gerekli olan sağlıklı ve güvenli bağlılık ilkesini dikkate almaz. Anne ve babalar çocuklarının oyun oynadığı günlerin su gibi akıp gittiğini düşünürlerken, ergenliğe atılan adımlarla gelecek kaygısı düşer omuzlarına. Çocukların ergenlik dönemi aileler için bir özeleştiri noktasıdır ve aile içi dinamiklerin yeniden değerlendirilip yapılanması gerekebilir. İste bu aile içi yapısal değişime açıklık, aileye geriye doğru bakabilme gücü ve kendi öyküsünü değerlendirebilme cesareti verir. Gelişen ve değişen genç bireylerle, ailenin kendini yenileyebilmesi için değişime açık olması şarttır. Çocuklarını kendi tercihleri ile başbaşa bırakamamanın ve aynı zamanda onu sağlıklı denetleyememenin verdiği kaygı sırtlarında, “Çocuklar büyüdükçe dertleri de büyüyormuş” “ Çocuk yetiştirmek ne de zormuş” diye hayıflanabilir aileler. Bazen de çatışma ve çelişkiler o kadar tansiyonu yükseltir ki ipleri bırakıverir, “ne halin varsa gör” “ne istersen onu yap” deme noktasına gelebilirler; ve yine bazen de tam tersi duygularla çatışma ve çelişkiler o kadar tansiyonu yükseltir ki ipleri iyice de sıkabilir, gencin telefonuna el koyup, “evden çıkmak yok” diyebilirler.Gösterilen bu tutum genci anlamak onunla işbirliği yapmaktan çok aile dinamiklerinden uzaklaştırmak ve aile üyeleri ile arasındaki bağın kopmasına,kendisinde oluşan boşluğu başka şeylerle doldurma ihtiyacına sevk eder.Böylelikle yanlış arkadaşlıklar ve davranış bozuklukları oluşmaya başlar.

Ailelere ergenlik dönemimde daha fazla iş düşmekte çocuklarının artık bir yetişkin olduğunu onun da kendi doğru ve yanlışlarının olacağı ve karşılaşacağı problemlerle kendi başetmek isteyeceğini unutmamalılardır.

Scroll to Top